Yaylalar kışın tamamen ıssızdır. İlkbaharda karlar erimeye başlayınca erkekler yaylaya gidip evlerini kontrol ederler. Evlerin kardan, rüzgardan bozulan, kırılan yerlerini, tamir ederler, çayırların çapalarını (çitlerini) düzeltirler. Köylerde de yayla hazırlıklarına başlanır. Yaylaya götürülecek eşyalar satın alınır. İneklerin çırnakları (çanları) elden geçirilir, puruncaları (ineklere takılan püsküllü boncuklu başlık) dikilip boyatılır. Göç günü, köylülerce ortaklaşa belirlenir. Çünkü yaylanın taze otları birlikte otlatılacaktır. Genellikle ekinler ekilmişse ve havalar uygunsa, haziranın ilk haftasında yaylaya göç edilir.
Evden önce besmele ile evin büyüğü veya ananın ilki olan erkek çocuk çıkar. Yükler katır ve eşeklere yüklenir, büyükler de sırtlarına denkler ve sepetlerle bazı eşyaları alırlar. Bütün göçler köyün çıkışında birleşerek yola girilir.Yaylalar yemyeşil, türlü çiçeklerle bezeli, kelebeklerin uçuştuğu çayırlara, cana cankatan soğuk sulara, türlü ağaçlar, meşeler, çamlarla donanmış ormanlara sahiptir. Ormanlarda otlaklarda kuş sesleri, çan sesleri, köyun kuzu meleyişleri insanı gerçcekten etkiler. Günün her saati yayla bir başka tarif edilmez güzelliktedir. Bölge halkı yüzlerce türkü ile bu güzellikleri ifadeye çalışmiştir.
Yaylaya gideceğim
Yollara kona kona
Gelir bulursun beni
Evimi sora sora
Yollara kona kona
Gelir bulursun beni
Evimi sora sora
Göç sırasında çalgıcılar yaylacılara eşlik eder. Dinlenmeler sırasında kemençe, davul, zurna, eşliğinde horon tepilir, türküler söylenir; yaylası uzak köyler belirli obalarda veya mezralarda konaklar. Bu sırada geceleri yine eğlenceler düzenlenir
YAYLA ŞENLİKLERİ
Şehir yaşantısından uzaklaşıp stres atmak ve dostlarıyla hasret gidermek isteyen Karadeniz insanı, eylül ayına kadar sürecek yayla şenliklerini iple çekiyor. Yöre halkı, özellikle de gurbetteki Karadenizlilerin dostlarıyla hasret giderdiği 100'ü aşkın yayla şenliği hem geleneklerin yaşatılmasını hem de dayanışmayı sağlıyor.
Şehir yaşantısından uzaklaşıp stres atmak ve dostlarıyla hasret gidermek isteyen Karadeniz insanı, eylül ayına kadar sürecek yayla şenliklerini iple çekiyor. Yöre halkı, özellikle de gurbetteki Karadenizlilerin dostlarıyla hasret giderdiği 100'ü aşkın yayla şenliği hem geleneklerin yaşatılmasını hem de dayanışmayı sağlıyor.
Mayıs ayının ilk haftasıyla başlayan Doğu Karadeniz yöresi yayla şenlikleri, eylül ayı başına kadar devam ediyor. Yıllardır gelenekselleşmiş tarihlerde yapılan yayla şenliklerinde yoğunluk, cumartesi ve pazar günleri yaşanıyor. Şenliklerin büyük bölümünün geleneksel tarihi, ay içerisindeki hafta sonlarına denk getiriliyor.Yalnızca yöre insanının değil, yurt içi ve yurt dışından çok sayıda kişinin de katıldığı katıldığı yayla şenlikleri , halkoyununa ilgi duyanları ve fotoğraf sanatçılarının da ilgisini çekiyor. Şenliklerde hiç susmayan davul , zurna ya da kemençe sesi eşliğinde büyük horon halkaları kuran vatandaşlar, eğlenmenin yanı sıra birlikteliğin de tadına varıyor. Yayla güzelliklerini ve eşsiz manzarasını insan ile buluşturmayı amaçlayan fotoğraf sanatçıları ise en renkli ve canlı görsel ögeleri bu şenliklerde rahatlıkla yakalayabiliyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder